14 Ağustos 2015 Cuma

Bizler ( Bir Erkek Yazısı )

   "Masumiyetsiz" tanımı üzerimize yapışmış bir kere. Bak üzerimize diyorum özellikle çoğul yani 
çünkü sizler de öyle sevdiniz hep 'birimiz binimiz gibi'ydi sizler için.

    Kendi ruhumuz yoktu kendi sözlerimiz kendi gülüşlerimiz yoktu, kural basitti ya çükümüz vardı ya da yoktu. "Siz erkekler"di veya "siz kadınlar" aslında bazen de "ey romalılar"...


   Bireyselleştiremedik içimizde insanları... Aslında, bir kere yaptık bunu mutlaka hayatımızda. Mutlaka bir kere birini içimizde kişiselleştirdik ; asıl o sebepti işte genelleştiren  herkesi. Ah o sebepti... (Birsen Tezer'den Sebep adlı parça geliyor) 

  Yani bir adam  tüm erkeklere maloldu veya MAL oldu. O maldı ya hepimiz maldık, hepimiz ruhsuz arka sokak serserileriydik. Yüzlerinize baktığımızdaki gülümsemelerinizin de, kalpten gelen sözlerimizin de sebebi tekti sizin için... Suretlere sokan sizdiniz sadece hangi yüzü beğenirseniz o yüzü yüklerdiniz bizlere haberimiz olmadan.  Biz 'neden?'sorularına cevap ararken o uykusuz gecelerde , siz çoktan başka sizlerle  gömüyordunuz bizi... Sizler bizleri sizin bizleriniz gibi değerlendiriyordunuz bize gerçekten bakmadan... 

    İstekler hep basitti soran olursa, o kadar basit ki "çetrefilleştirmek" yapmaktan zordu belki de,  evet maldık bir malın peşinde ama asla anlayamadık neden bu kadar karmaşıklaştığını... 

   Hani diyecek olduk "kendimize kaçmak kolaydı"  diye  ama o daha derin bi noktaya batırdı bizi. Koşup peşinden sormak istedik hep 'neden? nereye?' diye  aslında en çok da cevabından korktuk – "hoşlandım senden" oldu cevap veya "sevdim"...Yandı devreler tabi sevmek kaçmak mıydı ki?  Dünya’nın en kolay şeyi sanırım sevmek,  ama dedim ya tersine Dünya anasını satayım...  

   Ya yakışıklı değildik ya aptaldık... çoğunluk sevişme derdindeydik , o güzel gülümsemeyle ne işimiz vardı ki bizim   boynun altındaki o göğüsler dururken.

   Ah biz, ah sizler, hepimiz de değildik bu kadar masumiyetsiz, vardı içimizde masumiyet. Kimi zaman çocuklaştık çocuk sandınız...  Düşünmediniz ki hiç ne kadar heyecanlandığımızı, sustuk cool bu dediniz düşünmedinizki...
   
   Kelimelere gerek yoktu ruhlarınızı okumak için , hep o tek mal yüzünden hayat hayalkırıklıkları ile doluydu ama hiç kırılmazdık biz değilmi? yaşamamıştık, yoktu bizim de bi canavarımız. Evet ya,ah işte o canavar sonsuz döngüyü başlatan o canavar ; kiminin beyaz atlı prensi kiminin prensesi olan o canavar, Tek bir canavar tüketti hepimizi tüm prensesler de prensler de canavara döndü , yani mi ?
   
   Hepimiz tektik aslında hepimiz birilerinin celladı ve canavarıydık hepimiz birilerini canavarlara cevirdik onlarda  başka masumiyetleri çaldı. Hepimiz birdiysek neden sizler vede bizler?

    Yorulduk bizler de  gerçekten yorulduk ve saldık kendimizi... Biz bizi biliyoruz ya siz bilmeseniz de olur, umrumuzda  değillere düştük.Asıl bataklık orasıydı... Ve yine batarken bir canavarın ellerine yapışıyordu ruhumuz... Masumiyetinin mahkumiyetinde arafseverlerdik... 

    Bizler sadece  gerçek kalbin peşinde  sahte bedenlere sarılan  bozuk şehrin  güzel çocuklarıydık.  


1 yorum:

  1. Kaybedenler klübündeki erkekler misali. Yada bir nevi ıssız adamlar. Aslına bakarsan seni ötekileştiren kadın, yada kadını ötekileştiren erkek.. Yani hepimiz aynı fanusun içindeyiz. Hepimiz aynıyız. Yada belki de kaybedenler aynı. Severim seni kuzeyimo.

    YanıtlaSil