30 Eylül 2013 Pazartesi

Cruse Tatili 2.Bölüm Mikanos

Mikanos Town
Ve insanların anlatmakla bitiremediği sözde eğlencenin sınırsız olduğu Mikanos Adası'a Sabah 08:00 'de varış yaptık. Mikanos insanların anlattığı kadar var gerçektende güzel bir eğlence adası  kahvaltımızdan sonra gemiden çıkış yaptık. Öncelikle hedefimiz merak ettiğimiz antik dünya'nın harikalarından sayılan Delos antik kenti oldu. Gemide Mikanos için 3 tur bulunmakta. Bunlardan ilki Delos turu fiyatı 50 euro civarı , 2. olarak  Super paradise  plaj turu bununda fiyatı 25 euro ve liman ile şehir merkezi arasında  her saat bası  olan otobüs transferleri bununda fiyatı 10 euro. Bizler turlara katılmadığımızdan  sadece transfer aldık ki , tura gideceklere bunu almalarını öneririzde çünkü sabaha karşı gemide dönerken bir ulaşım bulmak zor şehir merkezinden son transferde gemiye sabah 05:00 'da kaçırırsanız bayağı bir yürümeniz gerekebilir.

  Gemiden ayrıldıktan sonra transfer biletlerimizi alıp  otobüsle şehir merkezine yakın olan otobüslerin toplanma noktasına gittik. biraz yürüyerek şehir merkezine ulaştıktan sonra  Delos' a kalkan motorları bulup biletlerimizi aldık. fiyatı kişi başı  16 euro ayrıca Delos'ta her yer kaya ve taş ağaçlık çok küçük bir alan var bundan sebep  yanınıza bol su ve şapka almayı ihmal etmeyin. Yarım saatlik bir yolculukla Delosa vardık  etraftanda gelen  tur motorları hemen hemen aynı zamanda yanaştığından . Girişte bayağı bir kuyruk olabiliyor.


 Delos Antik Kenti ne giriş 6 euro kişi başı . Ancak sıcakta beklemek istemiyorsanız  bir kaç euro daha gözden çıkararak gişenin dışında karaborsa biletlerdende alıp direk geçebilirsiniz. Turlara katılanlar  bu ücretleri ödemiyorlar tabikide. Aslında Delos güzel bir antik kent  sutunlar  özellikle aslan heykelleri, adanın tam ortasından ufak bir vaha var tabi bu dönemde  kuru. Dikkat çeken şey  tüm heykellerin penis kısımları kırıktı bu bize enteresan geldi.

 

 Ayrıca adada bir müzede var gerçekten  gezilmeli  eğer yürürüm diyorsanız  adanın tepe noktasındaki  kalıntılar  güzel ayrıca burdaki ufak mağarada biraza serinleyebilirsiniz. ada içindeki müzeye giriş ücretsiz  ayrıca yanında hemen ufak bir kafede var.
  Yaklaşık olarak 2:30 saat kadar burayı dolaşıp  tekneyle adaya geri dönüyoruz. Bu arada gerçekten söylemeden edemeyeceğimki Efes'in yanında Delos biraz zayıf kaldı bize.


  Varıştan sonra , Yeni rotamız ünlü Super Paradise Plajı idi. Adanın en ünlü 3 plajından biri  diğerleri Elia ve Paradise plajları. Tüm plajlara ulaşım 3 şekilde ya sahilden kalkan ufak motorlar ile ya otobüsler ile yada  kendi aracınızı kiralayarak ( atv , motorsiklet  veya araba ) bizler 35 euro ya anlaşıp bir araç kiraladık ki aslında  sonradan iyi birşeymi yaptık bilemedik. Tavsiyemiz eğer iyi bir şöför değilseniz plajlara gitmek için araç kiralamayın çünkü  yolları çok dar ve virajlı  gerçekten biz 3 defa başka arabalar ile kafa kafaya geldik.
   20 dklık bir yolculuktan sonra  plaja ulaştık  gerçektende  suyu ve kumu mükemmel. Tüm adalardaki tüm plajlar ücretsiz.  sadece sezgong ve şemsiye isterseniz   2 sezlong ve 1 şemsiye için  12 euro ödüyorsunuz. Super paradise  muzigin sesinin biraz daha yüksek olduğu ve günün  sonuna kadar danscıları izleyip eşlik edebileceğiniz bir yer . Ayrıca  Plajlara gittiğinizde  görebileceğiniz çıplak amca ve teyzeler sizi şaşırtmasın  açıkcası ben hayatımın sonuna kadar yetecek çük gördüm. :)
 

 



   Denizin tadına vardıktan sonra aksam üstü donüş yoluna çıktık. Bu arada Mikanos'ta yalnızca 3 benzinlik mevcut ve kaçırırsanız geri dönüşünüz gerçekten zor  bence benzin olayını kasmayın ve arabayıı teslim ederken pazarlık edin bizden benzin ücreti sadece 4 euro aldılar.  Şehir merkezine vardıktan sonra  Gün batışını izlemek için Little Venice ' e gittik  sahile uzanan  renkli balkonları ve  yel degirmenlerinden sebep buraya bu adı vermişler ve size gerçekten tek diyebileceim kesinlikle  gün batımını buradan izleyin.  Tüm adalarda olduğu gibi  daracık sokaklardan geçiyorsunuz  inanın buralarda kaybolmak gerçekten eğlenceli  biz little venice e yarım saate gidip  5 dk 'da döndük.
   Mikanosta Sahil boyunca bir çok  kafe rest. mevcut  burada mutlaka tereyagında baık yemelisiniz gerçekten muazzam

Little Venice 'den birkaç fotograf

 


 




   Bu arada adanın sembolu olan bir pelikan var adı Petros biz bayağı bakındık ama denk gelemedik. Söyledikleri gerçekten sevecen bir hayvanmış umarım sizler denk gelirsiniz.


   Saat 20:00 gibi  transfer ile gemiye dönüş akşam yemeğimizi yedikten sonra 22:00 ye kadar dinlenip yine transfer ile geri döndük artık eğlence zamanıydı.

 Gece burası gerçekten muzzam tüm mekanları dolu ve konsept olarak sizlere uygun her mekan var  öncelikle Babylon u gördüğümde şaşırmıştım ancak burayı İstanbul'daki Babylon ile karıştırmayın burası Mikanos'taki en ünlü gay Barlardan. Küçük Venise yakın mekanlar biraz daha pahalı  ancak biz tanıdık bir arkasın götürdüğü 2 klupte sabah ettik. Bu arada taktik hiç değilmiyor mekanlara yakın bakkallardan alınan içecekler gizlice içeri sokuluyor.


 ve saat 05:00'da Artık gemimize giriş yaptık ve 07:00 'da Mikanostan ayrıldık

Yarın SANTORINI....

24 Eylül 2013 Salı

CRUSE TATILI... ( Bölüm 1 : Gemi ve Rodos )



Cruse tatilimiz İzmir hava limanına varıs ile basladı, sonrasında Havas ile aktarma yaparak 20 tl karsılıgında  kendimizi Çeşmeye attık . Gemi Ulusoy limanından kalkıyor. Yüklü bavulunuz yoksa  mesafe yürüme mesafesi  diger türlü zaten sürekli minibusler var önünden kalkan.
 
      Ve Agean Paradise gemimizi görüyoruz  uzaktanda olsa.
  Liman araç girişinde vardıgınızda ilk bavullarınızı teslim ediyorsunuz. Sonrasında ise pasaport kontrolu için  sol taraftaki  ana liman kapısından giriş yapıyorsunuz  pasaportunuza  çıkış vurulduktan sonra  ( bu noktada  yurtdısı cıkıs pulunuzu unutmayın ) limana giriş yapıyorsunuz  ki muhtemelen hemen kendinizi buradaki  duty free ye atacaksınız  tavsiyem hemen buradan alışverişe abanmayın dönüştede buna fırsatınız olacak ve gemilerdeki duty free ile fiyatlar aynı   buradan aldıgınız icecekleri ve yiyecekleri gemiye sokamıyorsunuz ne yazıkki. ( yani en azından caktırmadan sokabilirisiniz ama )

12 Eylül 2013 Perşembe

Ben karanlıktan korkarım.




Hayat öyle tersine dönerki içinde bazen ışığın içinde kaybolur insan  aslında içindeki ışık karanlık olmuştur. Karanlık enteresan bi kelime  korkucutu olduğu kadarda çekici zaten korktuğumuz her şey çekici değil mi ? bu hayatta.
Ben karanlıktan korkarım sessizlikten.  Çünkü gittiği zaman ışık ve ses  o zaman konuşmaya başlar benimle ben. Sesim herkesten gür çıkar  öyle rahatsız edicidirki bazen  öyle şeyler söylerki kaldıramaz olur bünyem. İçimdeki karanlıpa hapsettiğim o  bendir aslında engelleyen. Ne zaman hapsettim kendimi o karanlığa anahtarını nereye koydum unutualı uzun zaman oldu. Korkum bundandır karanlıktan  onun gibi  hissettiğini hissetmekten belki .
  Vahşi bir hayvana dönüşmüştü içimde  kolay değil senelerce o karanlıkta ses olmadan yaşamak  tek konuştuğu ben olarak. Belkide bneden sıkıldı ondan artık sadece bağırıyor, beklide sadece hoşuna gidiyordur bağırmak. Safiyane kızgınlık ve nefret kötü olan kaçış olmaması beni ben kadar bilen birinden nasıl kaçarsınki nereye ?
Tek yapabileceğin  şey sesini bastırmak.

6 Ağustos 2013 Salı

Bir Şiir...

MASA DA MASAYMIŞ HA 
Adam yaşama sevinci içinde  
Masaya anahtarlarını koydu  
Bakır kaseye çiçekleri koydu  
Sütünü yumurtasını koydu  

Büyümek

Büyüdükçe uyarladık..
     Her ikimizde doyamamıştık çocukluğumuza..en sevdiğimiz oyunda hala evcilikti..büyüdükçe onuda uyarladık tabii kendimize.
-oyuncak bebeklerimizin yerini bizler aldık.. İkram edilen kahvenin yerini bira.. Evlerin yerini soğuk kaldırımlar, gecelerin yerini uykusuzluk, gülüşmeleri  sevişmelere uyarladık..

13 Haziran 2013 Perşembe

O SES

       Bazen yetmez , ne yaparsan yap yetmez susturamazsın o sesi kafandaki sürekli konuşur seninle , bazen bir dost edasındadır bazende şeytan. Yinede susmaz sadece kısık sesle konuşur duyamayız.

   Konuştukta  sesini yükseltir  sustugun anda ise o yüksek ses beynini her hücresinini titretiyordur.Sus dersin SUSMAZ !
   Korku siner içine bir kere sindimi işte o zaman hep korkarsın, bazen alışırsın  ama o korku hep orada bir tetikleme beklemektedir.
Öyle bir korku ki o kaçırır seni herkesten, Sevdiklerinden, sevdiginden.

   Görünen kendini korumaktır belki ama aslı sevdigini kendinen korumak.

22 Nisan 2013 Pazartesi

Ben Çocukken ne olmak istiyordum sahi Volume 1.

     Hepimizin vardır çocukluk hayalleri, ve en sık sorudur çocukken ne olacaksın ? aslında çok genel cevaplar verilir, doktor, hemşire, pilot .. ee tabi kısıtlıydı bizim 80 çocuklarının seçimleri :)

      Ben arkadaşlarımdan en çok " Damat olmak istiyorum" sözünü anımsadır demekki kocalık vazifesi o dönemlerde  rağbet gören bir meslke gibi algılanmış çocukluğumuzda,

     Şimdi bende düşünüyorumda ben ne olmak istiyordum çocukken..

18 Nisan 2013 Perşembe

"Mutlu Yıllar SUPERMAN"

Mavi taytlı dostumuz 75. yaşını kutluyor bugun
 "Mutlu yıllar SUPERMAN",

Özellikle 80 çocukları için apayrı bir karakter Superman, Hatta benim kolumun kırılma sebebi , ( pelerini takıp Çatıdan uçmaya kalkınca) ama çokta çekti  garibim bu hayatta , 2 kişilik bir hayatın zorlukları aşk karmaşaları bitmek tükenmeyen düşmanlar, dost ihanetleri, alerji sorunları ( kriptonit :) )

 - Ne Çektin be süperman diyesim  var bizim süpermanimiz ile  günümüzün süpermani aslında çok farklı, Vazgeçmeyen o çelik adam bile bir noktadan sonra isyan etti.
                                            
Hayatını Dünya'yı ve Lois Lane'i kurtarmakla geçiren dostum sonunda radikal değişikliklere gitti belkide yaşlandığından artık uğraşamıyorum dedi mesela geçen sene sonunda ilk olarak işinden istifa etti ve artık oda bir Blog yazarı, olarak dijital çağa ayak uydurdu.
   sonrasındaki önemli adım Aşk hayatı oldu sanırım artık Lois'i kurtarmaktan sıkılan süper adam ilişkine son verdi ve kendi kendine yetebilen bir  sevgili bulma arayışında WonderWoman ile kırıştırmaya başladı
öyle yada böyle sanırım hayatımızın her  yaşında olacaksın Süperman  tekrardan nice mutlu yıllara umarım çocuklarımda seni benim gibi keyifle okur  ve izler,
Aşağıda

Çelik Adam Kronolojisi


 Not: Yeni Süperman filmi Haziranda vizyonda Yönetemen Zack Snyder ( amcayı 300 spartalı dersem anımsarsınız) bir önceki süperman rezaletinden sonra  uzun süren ve zahmetli çekimlerden sonra umarım filmin  ve adamın hakkını verecekler  fragmanıda aşağıdaki postere tıklayarak izleyebilirsiniz

Cümleten Sevgiler



Hiçbirşeye gerek yok !
Sofrada bir dilim sesin , bir bardak gülüşün olsun yeter..

17 Nisan 2013 Çarşamba

"Sadece Yap"

Aslında sorun nerede bilmiyoruz. Bizim sorunumuz dogru cevapları bulmakta değil kendimize doğru soruyu soramamakta, hepimizin bir ana sorunu var Başlangışı " Neden ? " ile başlayan ama sonrasındaki fiil için  o kadar düşünüyoruzki  o düşünce karmaşasında kaybolup ana konudan uzaklaşıyoruz sonrası tabikide buhran
  Bizler hayatımızda yapamayanlarız, sürekli erteleyen sabah kalkamayıp sürekli saati 15 dakika ileri kuranlar, veya bir şeyi yapmak için bahane yaratmaktansa yapmamak için bahane türetenler. Bir meni melankoni bağımlılığı modasına uymuş fikirsizleriz.
  Bir hikaye vardır Platon'un başından geçen ;
_

13 Nisan 2013 Cumartesi

Bir efsane hakkında

Aslında  efsane olmuş kişiler, bu hayatta  insalanları yönlendirmiş bir devrim yaratmış kişiler olarak tanımlanabilir  ama bu efsane farklı onun adı  "GEORGE BEST "  aslında kafasını sadece futbola verse efsane olabilecek bir kişiyken  o kafasına göre takılmıs biri, Öyle biriki   Maçtan önce Best bir-iki gazeteci ile sohbet ederken, bir söz verdi: Sahada bir şekilde Cruyff'a bacak arası yapacaktı. Sözünü tutmak için birden olması gerekenden tam ters yöne doğru koşmak zorunda kaldı, hem de topla birlikte. Ve sözünü tuttu. Bahsi geçen hareketi yaptıktan sonra basın tribünündeki arkadaşlarına bir zafer sinyali verip oyuna devam etti. işte böle biriydi Best  ve onun hakkında kısa bir  bilgi.
Saygılar Best bence sen adın gibi .En iyisiydin.

12 Nisan 2013 Cuma

BÜKÇE ( KADINLAR VE ERKEKLER ÜZERİNE GÜZEL BİR HİKAYE )


BÜKÇE (KADIN DİLİ)
Oğlumbir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona öğütvermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıylaöğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İşyerimden oğluma telefon açtım, "Akşam yemeğini dışarıda birlikteyiyelim." dedim. Deniz kenarındaki şirin lokantada şimdi onubekliyorum.
Geliyor aslan parçası, yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlargözleriyle oğlumu süzüyorlar. Bakmayın kızlar, onu kapan çoktan kaptı.
Hoş beşten sonra konuya giriyorum.
-Oğlum haftaya düğünün var, bir baba olarak sana bazı konularda yol yordam göstermem gerekiyor.
Çocukluğunda suç işlediği zamanlardaki gibi birden bire kızardı. Kerata ne anlatacağımı zannettiyse!
-Baba ben yirmi altı yaşındayım, bazı şeyleri biliyorum artık.
-Ah senin o biliyorum zannettiğin konularda da çok bilmediğin çıkacakama ben o konulardan bahsetmeyeceğim. Keşke konuşabilseydik ama henüz okadar modern olamadım.
Rahat bir nefes aldı. Bu arada yemeklerimiz de geldi. Oğlumla şöyle keyif yaparak muhabbet edelim bakalım.

11 Nisan 2013 Perşembe

PANIİK ATAK ..

KORKU SAĞLIKLIDIR.. PANİK ÖLDÜRÜR!!

Biraz " EMEK " ...

   Günümüzün en etkin yakıtı " gaz" ama bildiğimiz  zammına doyamadığımız ay sonunda ısınamadık diyip 300 tl cebimizden çıkan doğalgazdan bahsetmiyorum. Bu ARAGAZI  son dönemin en etkin, Korku toplumu oluşturma evresinin en etkili silahı. Öncelikle evet- hayır referandumuyla başlayan evet demeyin şeriat gelir veya hayır derseniz ülke batarla başlayan süreç sosyal medyanında aracılığıyla tam çığrından çıktı .